Roma büyük bir imparatorluğu yönetmiş, Hristiyan dünyasının başkenti haline gelmiştir. Papalar için toplanan sanatçılar ve mimarlar şehrin her yerinde keşfedilecek eserlerini bırakmıştır. Dillere destan tarihi de yılda beş milyon ziyaretçiyi kendisine çekmektedir.
İtalya’nın inci olan Roma’nın bizim için ayrı bir yeri daha var. Beraber gittiğimiz ilk yurtdışı tatilimiz:D Avrupa’da tarihi bir gezi yapmak istersek tekrar Roma’ya (ve Barselona’ya) gitmek isteriz.
Şehre ayak bastığımız andan itibaren tek kelimeyle “büyülendik”. Kendi kendimize buraya hiç mi “Ağaoğlu” gelmemiş ya dedik:D
Sıradan binalara (ve arabalarına :D) bile hayran kaldık.
Benimmiş Gibi
İşte tam bu sebeplerden dolayı, burası tam anlamıyla turist kaynıyor. Bir süre sonra yolda gördüğünüz kişilerle ilgili “aaa kesin Türk” deyip, sonra gerçekten Türk çıkmalarına şaşırıyorsunuz:D
Biz bu tatilimizi Ekim ayının ilk haftası gerçekleştirdik ve bu mevsimde Roma’dan çok memnun kaldık:D
Hava sıcacıktı ve bunaltmıyordu.
Size gezinizi yaparken önereceğimiz seyehat rehberi: "National Geographic - Roma".
Sıradaki Yer Neresi Araştırması
Roma’ya nasıl gidilir?
İstanbul Atatürk Havalimanından, aylar önce aldığımız promosyon THY bileti ile direkt Fiumicino Havaalanına uçtuk.
Havaalanından şehir merkezine gidebilmek için de tren kullandık ve 14€ ödedik (alternatifler arasında en ekonomiklerden biri).
Roma’da nerede kalalım?
Tüm Roma’yı yürüyerek gezen bir çift olarak, her zaman belirttiğimiz gibi otelin konumu, temizliği ve tuvaletin & banyonun odaya ait olması bizim için önemli :D
Tüm yukarıdaki kriterlere uyan ve ekonomik olan konakladığımız otelin adı: “Hotel Touring”.
Roma’da nereleri gezelim?
Capitolino Tepesi
Burası Roma’nın kalbi olarak da betimlenmektedir. Bu tepede İmparatorluk Forumları ve Colesseo yer almaktadır.
Bu tepe ise Michelangelo tarafından 1700’lü yıllarda tamamlanmıştır.
Gezilmesi gereken forumlar da şunlardır: Traianus Forumu ve Pazarları, Augustus Forumu, Mamertiono Zindanı, Ceasar Forumu ve en ünlülerinden Roma Forumu.
Roma Forumu’ndaki tapınakları, bazikaları dolaşmaya başlamadan önce Capitolino Tepesine çıkıp Forum’a uzaktan bakmalısınız. Buradan ayrıca Kutsal Yol’u da göreceksiniz. Bu yol törenler ve kutlamalarda şükran sunmak için çıkılan yermiş.
Capitolino Müzeleri
Michelangelo’nun tasarladığı heykeller ve resimler bu müzelerde yer almaktadır ( Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo).
Vittorio Amenuele Anıtı
Beyaz Diş lakabı takılan 1911 yılında açılan bu anıt aslında yapıldığı dönemde dalga konusu olmuştur. Roma’nın ihtişamına uymadığı düşünülmüştür, beğenilmemiştir.
Şehre yukarıdan bakmak isterseniz anıtın arkasına koyulan asansör ile anıtın terasına çıkabiliyorsunuz.
Buradaki fotoğrafımız yıllarca whatsapp fotoğrafı olmayı hakketmişti:D
Vittorio Amenuele Anıtı
Piazza del Campidoglio
Meydandaki zemin şekilleri ve binaların cephe yüzleri Michelangelo’nun yeniden düzenlemesiyle oluşmuştur.
Arco di Costantino
Kazanılan zaferden sonra İmparator Costantino tarafından İ.S 315 yılında yapılan bu kemer, klasik mimariye hakimdir. (Heralde bizim ülkemizdeki kemerleri ve kapıları da bu düşünce ile yapıyorlar, bakınız: Ankara =))
Buradaki kabartmalar sıfırdan yapılmamıştır. Eski kabartmaların üzerine Constantino'nun yüzü kazınmıştır.
Kolezyum (Colesseo)
MS.80 yılında İmparator Vespasianus tarafından inşa edilen halka açık ölümcül gladyatör ve hayvan dövüşlerinin olduğu yapıydı. Bu dövüşler genelde popülerlik kazanılmak için düzenlenirdi. Burada da toplumsal sınıf ön plandaydı. Oturma düzeni bu sınıflara göre ayarlanmış. Ayrıca toplam kapasitesi ise 55.000 imiş.
Kolezyum (Colesseo)
Zamanında bu kadar cani olan bir yer şimdilerde turistlerin en ilgi çekici yerlerinden biri. Tam da bu yüzden biletinizi internetten alın, saatlerce sıra beklemeyin.
Kolezyum (Colesseo)
Piazza Novana
Dünyanın en büyük nehirleri olarak bilinen heykellerin oluşturduğu, 3 farklı barok çeşmesinin bulunduğu keyifli meydanlardan biridir. Meydanda birbirinden şık ve pahalı kafeler mevcuttur. Etrafındaki kiliselerde ise barok mimari hâkimdir. Bu meydanın etrafındaki antikacılara da uğramayı unutmayın :D
Bu meydanın ilginç hikâyesi de 19. yy kadar Ağustos ayında meydan sular atında bırakılıyormuş. Zenginler arabalarıyla bu suların içinden geçiyormuş. İlginç bir ritüel :D Şimdiler de ise sokak sanatçıları ile dolu :D
Campo dei Fiori
Çiçek meydanı olarak da bilinen Campo dei Fiori, bugün birçok etkinliklerin merkezi. Pazaryeri hala yer almaktadır, etrafında yemek yiyebileceğiniz restoranlar, kafeler ve bir şeyler içeceğiniz publar yer da mevcut.
Pantheon
MS. 125 yılında yapılan Klasik sütunların arkasında kubbe ile dikkat çekicidir. Tapınağın büyüklüğünü ve ihtişamını içini girmeden anlayamayabilirsiniz. “Bütün tanrıların tapınağı” olarak da bilinen yer, Roma’da en iyi korunan antik yapılardan biridir.
Diğer bir çok yapı için örnek olan kubbesi ise dünyanın en büyük takviyesiz beton kubbesidir.
Girişi ücretsizdir.
Pantheon
Piazza del Spagna & Piazza del Popolo
Piazza del Spagna ve Piazza del Popolo Roma’da en çok sevdiğimiz meydanların başında geliyor. Piazza del Spagna’da ayrıca şık mağazalar ve antik oteller dolu. Meydan ismini Papalık Devleti’nin İspanyol Büyükelçisi’nin konaklaması için yapılan Palazzo Spagna’dan almıştır.
İspanyol Merdivenleri
1720 yılında kilise ile meydanı birleştirmek için yapılan merdivenler bugün turistlerin gezilecek yerlerinin arasında (fotoğrafta arkamıza bakarsanız ne kadar popüler olduğunu göreceksiniz). Merdivenlerde Rokoko tasarımı hâkim.
İspanyol Merdivenleri
Villa Medici
Pincio tepesinde yer alan Mediciler tarafından yapılan villadır. Bugün villa sadece sergiler için açılmaktadır.
Fontana di Trevi (Aşıklar Çeşmesi)
1762 yılında tamamlanan Nicola Salvi tarafından yapılan çeşme Roma’nın en ünlü simgelerinden biridir. Çeşmede Neptün heykeli ve denizin iki farklı hali yer almaktadır: huysuz bir denizatını sakinleştirmeye çalışırken ve sakin bir denizatına binerken…
Suyun sesi muhteşem. Kendinizi adeta bir şelalenin önünde hissedebilirsiniz.
Herkes arkasını dönüp para atıyor. Asıl para atılmasının sebebi, aşk ile alakalı değil, tekrar buraya gelebilmek ile ilgiliymiş :D
Buradaki paralar toplanıp, yardım kuruluşlarına veriliyormuş ( çok sağlam para topluyorlarmış :D).
Yanımdakini Tanımıyorum :D
Santa Maria Maggiore
Mozaikleriyle ünlü olan bu kilise tavan süslemesi ile Rönesans, ön cepheler ve kubbesi ile Barok mimari anlayışı ile yapılmıştır.
Vatikan
1929’dan beri Katolik’in başkenti olan Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir. Dört bir yanı Roma ile çevirilidir. Papa tarafından yönetilmektedir, yaklaşık 500 kişi yaşamaktadır. Ayrıca Vatikan’a ait banka, hukuk sistemi, postane, mağazalar, radyo kanalı ve gazete yer almaktadır.
Hristiyanlığın en önemli kilisesi olan San Pietro Vatikan sınırları içindedir. Bu kilisede Rönesans ve Barok dönemlerinin mimarları çalışmıştır.
Kiliseyi gezerken Michelangelo’ya hayran kalmamak imkânsız. Kilisenin tarihi eserlerle süslü olmayan herhangi boş alanı yok, biz bulamadık:D
Ayrıca Vatikan Müzesi de mutlaka gezilmesi gerekenler arasındadır. Dünyanın en değerli ve ünlü sanat eserleri koleksiyonlarından biri bu müzededir. Burayı gezerken kendinize 4 farklı rota çizebilirsiniz. 90 dakika ile 5 saat arasında değişen bu rotalardan birini seçerseniz, gezinizi daha verimli tamamlayabilirsiniz.
Tüm bunları gezmek için bizce sabah erken saatleri seçmelisiniz. Turlardan önce giriş yapmazsanız içeriye girmeniz 2-3 saatinizi bile alabilir.
Vatikan
Trastevere
Burası bizim takılmayı en çok sevdiğimiz yerlerden biri. Restoranlarla dolu daracık sokakların olduğu bölge yerellerin daha çok takıldığı, turistlik bölgeden bir tık uzak olan yer :D
Via del Corso
Bu sokağı baştan aşağıya birden fazla kez gezebilirdik, tabi ki alışveriş için :D Bu caddede yürümek çok eğlenceli ve sokak oldukça hareketli :D
Herhangi bir yerinden ara sokağa girin ve şehrin tadını çıkarın…
Roma’da yemek yenilmeyecek yerler?
Neden mi yenilmeyecek? Aşırı lezzetli ve karbonhidratlı:D Direkt size yol, su, köprü olarak gelmekte… Günde 10 km yürüdük, yine de kilo aldık:D
Öğlen ve akşam yemekleri dört tabaktan oluşmaktadır: başlangıç, primo (makarna), secondo (ana yemek, genelde kuzu eti) ve dolce (tatlı).
Yemek yenilecek yerlerin başında Trastevere, Campo dei Fiori ve Piazza Novana gelmektedir.
Mesela, Campo dei Fiori’de “Mercato Hostaria”’ya gidip “Rivioli ala calabrese con ricotta spinaci e primo sale affumicate” yemelisiniz:D Ayrıca et yemek isterseniz de “Abbacchio alla scottadito con patate al fono”’yu deneyebilirsiniz. Bunları söylediğinizde kendinizi İtalyancayı sular seller gibi konuşuyormuş gibi hissebilirsiniz.
Yanında da Şarap – Altiero…
Tasadüfen bulduğumuz “Moonlight Cafe’de” ise Rissotto ve Makarna denedik. Baya lezzetli bulduk buradaki yiyecekleri de.
Taş fırın olan herhangi bir yerde pizza yediğinizde, gerçek pizza bu diyeceksiniz. Pizzaları bizim sağdan soldan take away aldığımız, Amerikan pizzaları gibi, her bir şeyli değil:D Ama inanılmaz lezzetli :D Pizza için en iyi alternatiflerden bir tanesi ise: “Al Forno della Soffitta”.
Al Forno della Soffitta
Ayrıca bunu milyon kere duymuş olabilirsiniz:D Sütlü kahveye “latte” derseniz sadece süt içersiniz (kahveleri harika) :D
Roma’da alışveriş nasıl?
Ayakkabı, cüzdan, çanta, gözlük, saat… Ve niceleri… KEŞKEEE BENİMMM OLSAAA dediklerinizin hepsi sanki özenle buraya dizilmiş.
Alışveriş yapabileceğiniz caddeler: Via Condotti, Via del Boschetto, Via del Corso, Via Cola di Rienzo… vb.
Monti ve Trastevere bölgelerinde ufak ve lokal butiklerle doludur.
Ayrıca Piazza di San Lorenzo'da Bottega Veneta ve La Martina gibi mağazaları bulabilirsiniz.
Ayrıca Prada’nın kapısında yatabilirsiniz. Vicdanınız ve cüzdanınız arasında gidip gelirken, o çok beğendiğiniz gözlüğü yerine usulca bırakıp çıkabilirsiniz:D
Roma’da mutlaka pazarlara gidilmeli. Biz tüm magnetlerimizi ve anahtarlıklarımızı pazarlardan aldık (11 tanesi 10€).
Bitpazarlarını da gezmek isterseniz en iyi adreslerden biri ise Porta Portese. Burası Pazar günleri açık sadece.
San Pietro in Vincoli'de Michelangelo'nun Musa heykeli yer almaktadır.
Santa Maria sopra Minerva, sade ve şık dış cephesiyle dikkat çekmektedir.
The Getto bölgesini ziyaret edebilirsiniz. Roma'da yaşayan 14000 Yahudi için yaşam merkezidir.
İtalyanlar bir çok şeye 'Prego' diyorlar, sanki bizim kullandığımız 'Eyvallah' gibi =)=)=)
Instagram: Bırbırlar Geziyor
Comments